SEN DE Mİ CAMİYE GELDİN ? Camiler Müslümanların hep birlikte ibadet ettikleri, vaaz, sohbet dinledikleri birlik ve beraber oldukları ibadet yerleridir. 2019 yılı rakamlarına göre ülkemizde 84 684 cami, yurt dışında da Türk Diyanet vakfınca yapılan 103 tane cami bulunmaktadır. Bu camilerin tamamı vatandaşların hayır ve hasenatları ile yapılmış olup, yapıldıktan sonra da tamirat bakım ve onarımları ile diğer ihtiyaçları yine cami cemaatlerinin yapmış oldukları hayırlarla karşılanır. Camiler cemaatleriyle güzeldir ,cemaat ne kadar çoksa o kadar muhteşemdir. Camiler tüm Müslümanların ortak mekanıdır. Camilerdeki cemaat sayısını artırmak gelecek nesillerin de camilere devam etmesi için çocukları gençleri camilere alıştırmalıyız.       Ünlü bir sanatçı ‘’7 yaşımdayken kovulduğum camiye bir daha 70 yaşımda gittim’’ derken bunu çok iyi düşünmek lazım. Çocuklara, gençlere camileri sevdirmemiz lazım. Camilerde çocuk cıvıltıları varsa o camilerin gelecekte cemaati var demektir. Yaz Kursları döneminde avizelerdeki asılı tesbihleri gördükçe kızmamalıyız, aksine sevinmeliyiz. Tabiki camiler ibadet yeridir, namaz kılarken, Kur’an-ı kerim okunurken sohbet edilmez, oyun oynanmaz,  fakat camiye yeni alışan çocuklara sus konuşma, oynama diye sert tavır yapmak yerine onlara güzel güzel anlatılırsa daha iyi olacaktır. Çocukluğumuzda camiye gittiğimizde yaşlı dedelerden korkardık, en küçük hareketimizde bizleri azarlarlar, sert konuşurlardı. Bazen onlar yüzünden camiye gitmediğimiz de olurdu. Bir gün İmamlıktan emekli olmuş bir amca gelmişti baktı camide çocuklar var çok sevindi , gençler hele şöyle yakınıma gelin en ön safha geçin dedi ,yanına gittik oturun dedi  oturduk, bize aferin size camiye ,cemaate gelmişsiniz ne güzel en büyük sevabı sizler alıyorsunuz her zaman gelin hem de en ön safha geçin dedi. Şaşırmıştık ve dikkatle  o amcayı dinliyorduk. Gençler sizlerin ibadetleri  biz ihtiyarların ibadetlerinden çok daha makbul dedi. Sizin yaptığınız ibadetler gökyüzündeki Güneş gibi, ay gibiyse ;biz ihtiyarların ibadetleri gökyüzünde geceleyin sönük sönük ışık veren yıldızlar gibidir dedi. Bu sözler ben ve oradaki mahallemizin çocuklarını adeta teşvik etmiş daha da heveslendirmişti. O emekli İmam  daha çok şeyler anlattı fakat bu sözleri 50 yıldır unutmuyorum. Bir arkadaş anlatıyordu 13-14 yaşlarımdaydım, bilmiyordum kısa pantolonla camiye gitmiştim, bir amca bana kısa pantolonla camiye mi gelinir deyip beni kovdu, belki ben 15 sene camiye gitmedim. Yine bizden yaşça büyük bir abimiz belli bir süre pek camiye gitmemiş, cami ile cemaatle işi olmamış, bir Cuma günü abdest almış camiye gitmiş, orada bir vatandaş Vay sen de mi camiye geldin demiş. O kadar kötü oldum ne diyeceğimi şaşırdım dedi. O günden sonra başka camilere giderek oralarda namazımı kıldım diyordu.  Camiler hiç kimsenin özel mülkü değildir. Oralar herkese açık ibadet yerleridir. Camilerimizin cemaat sayısını artırmak için kendimize düşeni yapmalıyız. Yoksa Allah Korusun bir gün cenaze namazımızı kılacak cemaat dahi bulamayız. Eğitimci-Yazar-Editör: Salih Zeki İLERİ Whats App Haber-Bilgi hattı:05325084339 e-Posta:[email protected]